İki dizi de uyuşturucu kullanımın farklı ışıklandırma ve müzik tercihleri yaparak izleyenlere yansıtmayı seçmiştir. Yazının bu bölümünde özellikle uyuşturucu kullandıkları sahnelerdeki ışıklandırma, çekimler ve müzikler karşılaştırılacaktır.
Euphoria’da mor ışık kullanımı ile dizideki karakterlerin yaptıkları bir estetik ile bağdaştırılmıştır. Örnek olarak, ilk bölümde Jules ile beraber uyuşturucu kullandıkları sahnede euphoria ile birlikte ikonikleşmiş olan mor ışıkla beraber ikisinin de suratları sim içindeyken birbirlerine bakışları romantik ve estetik bir atmosfer yaratmaktadır. Çekimlerin sanatsallığı diziyi ileri taşırken aynı zamanda ikonikliğini ortaya çıkarmasına yardımcı olmaktadır, fakat aynı sebepten dolayı da dizideki konseptlerin romantize edilmesine yol açmaktadır. Gerek seks işçiliği, cinsel istismar, uyuşturucu kullanımı işleyen bu dizinin estetik görünme çabasında olması da teşvik edici olmasında rol oynamaktadır. Feel Good’da bundan farklı olarak ışıklandırma hiçbir estetik amaç gütmeden yapılmıştır, sahnelerin çoğunda (özellikle cidde sorunların bahsedildiği sahnelerde) ışıklandırma bir hastane odasını andıracak kadar aydınlıktır. Bu kadar düz ve gerçekçi bir ışıklandırma kullanılarak daha ciddi bir atmosfer yaratılabilmiştir. Örnek olarak, Feel Good’un 6. bölümünde Mae’in uyuşturucu kullandığı sahne izleyenlere adeta nefesini tutturmaktadır. Çekim tekniği, ışıklandırma ve müzik bir araya geldiğinde çok gerçekçi ve trajik bir sahne oluşturmuştur. Aydınlık ışıklandırma ile rahatsız edici ve sessiz bir sahne yaratılmıştır, bununla beraber çekim açısıyla Mae'i yakından göstererek seyirciyi karakterin yerine koymuştur.
İki dizide de benzer şekilde uyuşturucu kullanma istegi müzik seçimleri ile verilmiştir, Euphoria’da bu “Formula” şarkısıyla verilirken, Feel Good’da tiz ve rahatsız edici bir ses ayni amaçla kullanılmıştır.